Özel Arama

   
  Daglarca
  Bekle
 


 




 

* * * B E K L E D İ G İ M Sİ N * * *
 



gul Bekle, Bekle Beni Geliyorum Gözlerine..!!



Yokuşundayım yine...
Bitmek bilmeyen zirve meraklarımda.

Tüm acılarımı, sevinçlerimi, kozalarımı aldım sana beliriyorum...
Acaba kim olduğumu sormadan kapını açar mısın?
Senin yokluğunun her anı, perdeleri kapalı bir ev gibi geçirmiş kabulleşine açar mısın kulelerini?

Her damla bir hayat yudumum...
Her yerde zor olanlar var
Etrafta can yok.

Taçlar takılıyor gücü elenmiş;
Ama hala sen için çabalayan..
Duman ayaklarıma,
Dudaklarım güneşin gücünde içine kapanıyor,
Gözlerim hasretinde,
Hasret dolu yaşlar,
Kanlar, acılar, polenler, sevgiler
Dans ediyor ipekliğiyle yüzümde.

Ne güzel şeymiş hiç birşeyi düşünmeden...
Düşünmeden açlığı sana yamanmak,
Senin ellerinde uyanmak ne güzel.
Bekle, beklersen geliyorum gözlerine.

Bir sürü engel koymuşsun sözlerine..
Düşüyorum, düşünüyorum
Acaba, acaba diyorum.
Acaba gözlerine hayaller mi indi?
Yok olmasın, yok etme kadifemsi birlikteliği.
Bekle, bekle beni geliyorum gözlerine..

Kandırmak istiyorlar..
İçiyorlar benim gibisini
Çiçekler kandırmak istiyor;
Ama bilirsin inatçı yanlarım yatağımdır
Kökü olmasa bile varımdır her zaman
Sonlar hüsranlara doymuş olacaksada gebeyim yollara.

İlk gördüğümü hatırladım..
Hiçte kaymamıştı gülün beyazlığı
Öyle kırgındı ki!
Nereden bilirdim gece rüyalarımda bile
Sensiz hiçliğimi
Esinti mayalayacağımızı nereden bilirdim.

Evet, evet pişman bir kopuk tel var içimde...
Adımlarım bir ileri, bir geri üç buçuk atıyor..
Kimse durduramaz beni,
Benden başka.
Benden başka bir Allah öldürür beni
Senin aşkın bile götüremez soğuk toprağa

Vazgeçmek...
Pes etmek, kabullenmek dökülen ibaretleri
Sonu olmazları içmek
Bekle, bekle beni gelmekteyim gözlerine..
Bekle öcünden tutunmaya,
Hayatsız olmaya geliyorum.
Sana, göğsündekine geliyorum.
Hiç bir engel tanımıyorum artık
Senle yoğrulmaya geliyorum...
__________________


gul Bekle Beni Gelemesemde



Seni özlediğimde yüzümü dağlara dönerim ben. Sırtımı bir ırmağın akışına yaslarım.
Kırgın ikindiler gelir göğsüme batırır tırnağını bir alıcı kuş. Taşlar susar taşlardan suskun bir ağrı şakaklarımda.
Ben beklerim gözlerinde saklı şehrin kapılarından bir gün yine yalınayak perişan girebilmek ümidiyle.
Gurbet derim kandan oyulmuş her harfi. Sıla derim sonra adınla başlayan bir hikayenin vatanına.
Uzağım yaralıyım yabanım ne çıkar?
SEN BEKLE BENİ GELMESEM DE.



Bütün tebessümlerin altından sen çıkarsın gözyaşlarımın dünyanın bütün damarlarına karıştığı yerden sen.
Gün pılısını pırtısını toplayıp göçer dağların ardına ben kalırım.
Rüyadır kovsan ayrılmaz kapından sana varmanın umudu. Hayaldir ellerinin alnıma dokunuşuyla koklayacağım deniz mavisi.
Şiirlerini yağmura tutmuş bu kız ağlayıp bir fotoğrafa yüz sürmenin kaydını mecnun diye tutan geceye kanına bandığı bir çevreyi gösterir.
Ayrıyız ateşim ve ellerim fırtınada.
Gider ayağım kanamalıyım yorgunum ne çıkar?
BEKLE BENİ GELMESEM DE...




Hiç kimse böyle bir sevdayı sırtına vurup yaralenmedi. Hiç kimse kanadına yokluğunun sancısını nakışlayıp uçurmadı kuşlarını.
Hiç kimse gece başladığında ve ışık kuytulara saklanıp sessizce ağladığında kalbini ben gibi kucaklamadı.
Sevdimse verdiğin yürekle sevdim bunun için azizdi yüreğim bunun için senden başkasını alamayacak kadar müstesna.
Öldümse verdiğin yürekle öldüm katliamın salası önce sana ulaştı.
Sordular elbet: Nasıl bilirdiniz? Sen seslendin mi bekleyip de gelmeyenine ah sen dedin mi ki:
YAKARDI!!!




Gittimse baharın peşi sıra değil senden ırak mevsinlerin delibozuk çığlıkları peşine takılarak gittim.
Bilemedim '' hangi şehre insem yar beni karşılar.'' Simsiyah urganlara asılacak iniyor ruhumun kuyusuna zaman dağılıyor ağıt oluyor ayrılıktan yeşermiş kamışlar.
Ne hoyrat ne ağır bedeldir beklemek yine de bekle beni aşkı utandırmamak için
BEKLE GELMESEM DE...


Bu şehre ben yakışmıyorum. Çünkü sensiz bir şehrin toprağında ayak izim öksüz duruyor.
Sensiz penceremde gün ışığı mahzun. Sanmaki yolcular sadece bavullarını alarak giderler bu şehirden.
Giderken bana verdiğin güvercin ürkekliğini götürdüm yağmur ferahlığını kardelen cesaretini


 


Kavuşmaya yüzümüz olsun diye ağlamadım. Unutmaya kavlimiz olsun diye mahzun dokunmadım kirpiklerine.
''Sen ağlama kirpiklerin ıslanır'' ağlama bekle yalnızca emanetlerini yerli yerine yani bakışlarını Zühre yıldızının burcuna sıcaklığını mezarımın başucuna ve aşkını hüzzam bir yağmurun dudağına koymaya ahdetmiş bu kızı bekle
GELMESEM DE...



 
Ne hasta bekler sabahı, ne taze ölüyü mezar... Ne de şeytan bir günahı, seni beklediğim kadar... Geçti istemem gelmeni... Yokluğunda buldum seni... Bırak vehmimde gölgeni... Gelme artık, neye yarar .








Bekle

Bekle







Geleceğim Bekle Dedi
Ben Beklemedim O'da Gelmedi
Ölüm Gibi Birşeydi
Ama Kimse Ölmedi












 






 
  Bugün 2 ziyaretçi (3 klik) kişi burdaydı! Sitenizesayac.com  
 
}